Tayfun Talipoğlu'da gitti.
Adını duvarlara yazacak çağım da
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Seni olmadığın zamanlarda da sevmiştim,
Ama hiç bu kadar telaşlanmamıştım.
Beklememişiz üstelik birbirimizi…
Birlikte ıslandığımız yağmurlar yok…
Ne kavgalarımızın adı bir olmuş,
Ne “dost” diye baktığımız yüzler…
Ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız.
Ben, asırlardır okşamamışım yanağını,
Senin yüzün ağlamaktan yorulmuş…
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Bir, yüzün vardı görmediğim,
Kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım.
Hangi türkünün neresinde,
Hangi şiirin en sevdalı sözünde
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
“Ağır ağır çıkılan bir merdiven” yok…
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun:
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü.
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim…
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Unuttum, bana ne vakit gelmiştin,
Bilmeyecektin böylesine sevildiğini.
Uykusuz gecelerimde büyüyecek,
Sensiz sabahlara uyandığımı duymayacaktın…
Yoksa yine mi beceremedim?
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Ben, bir bu dağları eskitemedim,
Bir de sana düşmüş yüreğimi…
Gittiğim yolları hiç hesaba katma!
Düşünü görmediğim uyklular zaten haram.
Gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı…
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Saatin zembereği boşaldı.
Antalya’da barlar kapanalı
Kars’ta saçakları çatıların,
Düşlerimi hiç terketmedin…
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Sevip de kaçanların hiçbiri,
Yüzyıllardır yakalanamadı.
Firarinin umudu tükenmiyor,
Yaşamadan bitmiyor kör olası…
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Bu hikayenin gecesini uzun yazdım…
Bir tek, elin kalacak elimde.
Sıcak tut, söndürmesin terim.
Senden evveli anılara yükledim…
Sevdaya dair ne varsa duyduğum,
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ…
Yaşını yaşıma erdirip bir yol,
“İkinci perde” deyip yeniden başlayamam ki!
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ…
Bir tarafımızı Eylül’de budamışlardı,
İçtiğim içkiye seni düşürdüm,
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Yaşlı yüzümü değdirmek için yüzüne,
Uzaktan sevmenin çok ağırmış faturası.
Düşünsene, nasıl uzun beklemişim…
Bağışla sevgilim, ben geciktim…
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Dağların en kuytu yerine…
Sonsuzluk değildi beklediğimiz,
Bir parça “mutluluk” diye diretmiştik.
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Yeniden düşmeliyim yollara…
Düşlere saklamalı şimdi yari,
Terleyip atmalıyım içimden seni.
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,