SOHBET

-Tarkan'ın Doğa Belgeselindeki seslendirmesini sevmedim. Pek tekdüze bir konuşması var.
-''118 80, 80, 80, seksen seksen'' dilime yapışıyor, sinir oluyorum.
   -Lahana dolması yaparken , lahananın içinden bir solucan, bir de sümüklü böcek çıktı. Ne zaman oluştular meçhul. Bitki büyürken oluşmuş olmalılar. Pazarda kimbilir ne kadar durdular ve benim buzdolabımda da iki gün yaşadılar. Gel de öldür. İtinayla kağıt peçeteye alıp bahçeye bıraktım. Ortam değiştiği için ölmemişlerdir inşallah.
   - Murat Bardakçı'ya gıcık oluyorum ama izlemekten de geri duramıyorum.. Kendimce ona misilleme yapıp tvnet'deki Tarih Atlası'nda Mustafa Armağan'ı dinliyorum. Muhteşem Yüzyıl'la ilgili zıt fikirler çok ilginç.
 -H ve Ğ harflerini söylemeden konuşan adam : Alirıza Demircan:)))
 -Hizbullahçılar imza atmak için geri dönmemişler. Dönmelerini mi bekliyordunuz geri zekalılar?
-Korkarım Paşa kedimizin bacağı kırıldı. İki gün önce fena dayak yemiş olarak geldi. Çizikler içinde, derileri yolunmuş, kan revan içinde. Baticon , Bepanten, tedavisini yaptık. Otur evinde dinlen değil mi? Yok. Hormonları zorluyor. Ciyak ciyak bağırıp bezdirince saldık çıktı yine. Bu sefer de sol ön ayağına basamaz halde geldi. Zaptedemiyoruz keratayı. O haliyle sıçraya sıçraya çkıyor hala. Ama şimdi veterinerin yolunu tutuyor. İlk defa veterinere gidiyor. Yolda kocama neler yapacak bakalım. Kutuya usluca girdi. Haydi hayırlısı.
   Geldi:))) Neyse ki kırık yokmuş. Bacağındaki boydan boya çizik iltihaplanıp apse yapmış. Acısından basamıyormuş meğer. Antibiyotik iğnesini olmuş. İki gün daha olacak. Tabii sokaklarda sürtmekten eve gelirse:)))