CUMA PAZARI

 Yılbaşı dolayısı ile ara verdiğimiz yayınımıza devam ediyoruz:)  Cuma pazarımıza hava muhalefeti yüzünden son iki hafta gitmemiştim. Bu Cuma, yılbaşı öncesi diye gideyim dedim ancak pişman oldum. Biraz satış yaptım ama yorulduğuma, üşüdüğüme değmedi. İki gündür kendime gelmeye uğraşıyorum:((  Zaten pazarda elişi satışları da yasaklanmış. Sadece ikinci el satılacakmış. Benim haberim olmadığı için rahat rahat yayıldım. Ancak uyardılar ''bir daha yok'' diye. Zabıta hanımlar da bir âlem. Benim itiraz ettiğimi görünce akıl veriyorlar. Elişlerinizi birer tane, birer tane koyun, evdeki ikinci el eşyanızmış gibi. Satıldıkça aşağıdan yenisini çıkartırsınız'' diye. Elişlerimi satamayacaksam oranın benim için bir anlamı kalmıyor ki. Sebep mi? Marmaris Belediyesi'nin Sanat Sokağı'nda ürün satanların itiraz etmesi. Biz Armutalan Belediyesiyiz. Büyük belediye, küçüğünü dövüyor.:(   Sen de Sanat Sokağı'na git diyeceksiniz. Ancak orasının sezon kirası çok yüksek ve de hergün gidiliyor. Ben haftada bir olanında çok yoruldum, hergün hiç gidemem. Hele yaz sıcaklarında hiç çekilmez. Zaten evdeki şartlar da buna uygun değil. Neyse gelelim pazara:))
 Bu hafta ben de alıcı oldum. Bu minik şeyler çok hoşuma gitti, kapıverdim:))

Hollanda malı olduklarını eve gelince fark ettim.
Bu hanım da Marmaris'e geldiğimden beri ürünlerimi benim için satan, bu pazarın da proje sahibi, on parmağında on marifet olan arkadaşım Şiir Dürüst. Daha başımıza ne işler açacak bakalım:)))

Bu hanım da bizim apartmanımızda evi olan ama başka yerde oturan bir komşum. O da bir şeyler getirmiş satıyor ama sattığı herşeyden sonra koşup birşeyler alıyor.)))
 Bahara kadar pazar faslım kapandı. O zamana kadar da göreceğiz bakalım. Kim öle, kim kala?